Sübut kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gerçekleşme, Kanıtlama, Tanıtlanma, Meydana Çıkma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çalgı Aleti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı
Dürüşt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
Abes Yere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
Selbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
Realist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Yem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olta
Heba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Teyze
Yaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duman, Huysuz, Kötü, Beğenilen, Fena, Korkulan
Yaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
Telgraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel
Haberi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek
Melodi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
Gamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü
Geçinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Maişet
Beyazca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akça
Abuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
Bulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
Farksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
Malulen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlıktan, Hastalıktan, Sökellikten
İltifat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek
Kuşkulanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
Hırsızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğruca
Korkutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu
Direniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
Baş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
Patchwork kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi
Maruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur
Dalgınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dikkatsizlik, Gaflet
Kekeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
Yarar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.