Müdür kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bibliyofil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
Püskül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
Feminist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişilci, Hatuncu
Delegasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul
Sırgavıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anten
Ellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Değmek
Serseri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Aylak, Başıboş, Kuşkulu, Hayta
Almaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fırfıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
Kuma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
Ayrıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Mufassal, Uzun
Başmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Paşmak
Zahmetkeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
Yetkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâmil, Mükemmel, Olgun, Tam
Vecibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
Şartlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
Anıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
Mecra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
Kükremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aslan, Bağırmak, Deniz, Şahlanmak, Taşmak
İndifa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
Marjinal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
Havut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
Teyit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma
Namevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok
Kareli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damalı, Damalı, Satrançlı
Branş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
Asırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
Anormal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli
Düzyazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesir, Mensur, İnşa
Yeminli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antlı
Tembel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.