Büyü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sevim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
Yoksulluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
Erek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, Hedef, Maksat, Murat
Kondansör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
Alıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
Dikişçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
Serdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
Sınırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kanunlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
Şeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yürekli
Büyütme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
İkon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak
Havale Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
Kır Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
Endeksli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
Pinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı, Hasis
Kaynarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
Asabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
Köşe Yazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
Canlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
Selef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
Girev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
Tasvir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Betim, Resim
Mekik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Gemisi
Danışıklı Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şike
Acemce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
Büyü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun
Hamile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü
Vefat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Siyasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Politik, Siyasi
Gına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
Dış Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.