Acemce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Farsça
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Beraber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
Sihir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Efsun
Parke Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
Kalemyonan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalemtıraş
Güzaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
Kurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
Kaput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
Sobe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Reaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Uyruk
Canı Tez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
Kararlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin
Hüzünlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
Tüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülger
Dematit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri Yangısı
Hafiflemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlığı Azalmak, Kolaylaşmak, Şiddeti Azalmak, Azalmak, Rahatlamak
Zahiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
Dua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış, Fatiha, Yalvarma
İçtenlikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
Kısıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
Eciş Bücüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık Çurpuk, Eğri Büğrü
İktiza Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
Sathi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
Harbi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askerî, Doğru, Mert, Temiz
Frapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpıcı, Göz Alıcı
Suçlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
Paykamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
Deli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
Belirsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Müphem, Uçuk
Bağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nara, Nida
Gümrahlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
Sırlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
Vuruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.