Bedavadan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Parasız
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Efkârlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
Çecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
Kın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıf
Aydınlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
Doğa Ötesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metafizik
Aldatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Hıyanet, Şike
İşaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
Sızlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak, Yakınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Küseğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım
Ötleğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
Türkolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
İllet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Kifayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, İktidar, Liyakat, Yetme, Kafi Gelme
Mundar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
Katolunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Gır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
Kırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı
Zaptiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jandarma
Kıvanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İftihar Etmek, Memnun Olmak
Kızışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlenmek, Hareketlenmek, Artmak, Hızlanmak
Üşüntü Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek
Tekniker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
Katiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
Yağdırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
Eprimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
Ses Seda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Belirti, Haber, İz
Kroki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
Kembağal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Kırıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufalamak
Sepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
Musallat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.