Yağdırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Tek
Dişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
Teklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kekelemek
Kıyıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
Tahkir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
Süreyya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
Hoşgörülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
Şifahen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çocuk Yuvası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
Tariz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
Kısmık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
Nemlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
Çarçabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Hemencecik, Çabucak, Tez Elden
Lonca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korporasyon
Düzmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
Suçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet
Müsavat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
Veledizina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piç
Empresyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
Kalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
Sütnine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daye
Nakışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek
Musandıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
Kavmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
Ruhlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Mesane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
Sayha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Bağırış
Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
Paykamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
Feda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözden Çıkarmak, Harcamak, Kıymak, Satmak
Sıkı Fıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
Alabildiğine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azami
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.