Acı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Seyretme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
Beyaz Perde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
Kubbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tum
Kayaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaya
Ateşlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
Santralci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Santral
Belirlenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
Zevküsefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Etüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Kalaylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sövmek
Bazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birtakım, Kimi, Arada Bir, Ara Sıra, Kimi Zaman, Ayrım, Bazen
Mesire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezintilik, Gezelek
Mukavves kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
Kırık Dökük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
Talim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Alıştırma, Yetiştirme
Mikroplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
Hışımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
Birdenbire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Gafleten, Yekten, Hemencecik, Beklenmedik Anda
Dirgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
Paradoksal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
Tebligat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
Kıyıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
Avlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
Acemce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
Stüasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konum
Revaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
Zor Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsadere
Fars kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
Seyrüsefer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
Plüralizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulculuk
Kala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
Teşkil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.