Bazı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birtakım, Kimi, Arada Bir, Ara Sıra, Kimi Zaman, Ayrım, Bazen
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pırpırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hovarda, Uçarı
İnzimam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılma
Ası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
Yüce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
Yontmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
Uşak Bahçesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anaokulu
Tapasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Konmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Konulmak, Koyulmak, Salınmak
Ayıraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
Ayıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
Muhaccer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
Vesait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
Aşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zahire
Konser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
Çattırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
Yatalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatağan, Hastalıklı, Zayıf, Tifo, Tembel
Kertikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
İnşaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapı İşleri, Dikinti, Yapı
Kanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, İz, İstidlal
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Dürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye
Kiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
İce Tea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzlu Çay
Hesapsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayımsız, Ölçüsüz, Müsrif, Savruk
Örf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
Mehterhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Zeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
Bilisizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
Komut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
Zapt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.