Çerenci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Farfara
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sınıflama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasnif
Otomatikman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
Sakınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
Ata Baba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ata
Gizlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
Düşünüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
Bilinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Şuur, Zihin
Senetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hindistan Cevizi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hint Kozu
Tarihçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
Vasiyetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
Kovculuklar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
Çarpmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
Rejisör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Hoppanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoplamak
Dokunaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
Sarhoş Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
Alavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
Moskof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
Far kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Bunaltıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Kesret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
Talip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
Tente kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Gölgelik
Belleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilim Dergisi
Sıkmaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
Zeamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Kıyıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
Computer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Naz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.