Kovculuklar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tezvirat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
Seremoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tören
Bölgesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Yöresel, Lehçe
Figan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnlemek
Tükenmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
Kıya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinayet
Spot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin
Beğenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konsey
Görme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
Torpil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek
Sinirlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Germek, Kızdırmak
Tıpçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
Sıkıntılar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
Çekimser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
Üst Üste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkışık
İstifade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
Yüzlemece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
Tavlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
Bitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
Yetkinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
Koşuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
Ermiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eren, Aziz, Evliya, Veli
Diklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
Elbise kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
Kılükal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
Durgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
Nakşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
Münhasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi
Fikirler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
İllet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.