Âmâ kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Görme Engelli, Kör
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yalnız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
Giriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç
Tekre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolay, Çember, Etraf
Çan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeng
Ökünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
Gece Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
Tantana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
Bir Nice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cesaretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
Komik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülünç, Mezeli, Güldürücü
Tabiatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
Günah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
Prens kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
Mevlüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
Sütun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
Bayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
Anlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal, İrfan, Vukuf, Zeki
Kültürsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
Zevceyn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
Yerleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
Apışlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ
Yasakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
Eli Uz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta
Beyinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Uyuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
Yılın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dehşet
Darphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para Basılan Yer
Muazzam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
Sedimatoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilim
Sayılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.