Sıkıntı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ozan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Şair
Hışım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke
İçalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
İlkgüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
Taraflı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı
Üleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Savunma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa, Defans
Tavik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Antlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele, Nişancı, Pakt
Sahne Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
Üçteker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Triportör
Yolsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
Hususen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
Yaraşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Mukavemet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
Tayyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
Bihaber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
Fotoğraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
Ölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
Keçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
Bilerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
Kısmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
Akılcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
Ah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
Yalınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
Bittabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
Mekanizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenek, Sistem
Yatılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leyli
Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
Silsile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
Havai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
Haydavcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Şoför, Yöndemci
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.