Taraf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı:
Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meşguliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş
Azizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
Cerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
Yurtluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malikane
Devamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütemadiyen, Sürekli, Temelli
Franchising kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adülev
Konum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
Abartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Savaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
Statüko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
Şahadet Parmağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
Aykırı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zıt Olmak
Çamurlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
Nüfuzlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
Muztarip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
Gayri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
Sası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
Ululamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
Serap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalgın, Hayal, Ilgım, Pusarık
Kafeterya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane
Şef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lider, Önder, Yöneten, Baş
Yayılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
Ayrı Cinsten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
Doğaçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
Mamafih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
Fatiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dua
Islahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
Teslimiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtaatkârlık, Verinme
Krank kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
Kılavuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delalet
Eğim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
Yetenekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.