Kafeterya kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aşhane
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
Diyalektik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyeleksel, Eytişim, Eytişimsel
Alaçık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
Kaburgasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
Koyulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
Gemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vapur, Tekne
Yumuşamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
Lağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tediye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme
Mimik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz İmi
Sevap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
Diyapozitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
Yabancı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
Kırağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jale
Atmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
Fonksiyonel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Razı Salmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
Tiksinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
Sahavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
Kalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
Mevzii kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerel
Kavun İçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarımtıl
Müfredat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
Payapay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
Zayi Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
Hemşehri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
Harp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
Hafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedil
Kokmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Miskin, Tembel, Kokuşuk
Postacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulakçı
Ciddi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.