Sabıka kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Suç, Kaydiyat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Edviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Muhatap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemsohbet, Aytanan, Aytanç
Gibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
Küçülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Ufalmak
Rutubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Tablo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yöntemlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar
Aşağılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Bayağı, Pespaye, Rezil, Süfli, Değersiz
Dalgıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
Çayırkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarla Kuşu
Kemlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
Kıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Isırmak
Aksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
Ceninisakıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
Girdap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
Bıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
Yamukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
Vakar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
Ukalalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiçlik
Taze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
Bacaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Bodur
Dargın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
Nezafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlik
Kobay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denek
Hibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Bağışlama
İlahiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
Sevmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
Ergonomik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, İşbilimsel, Elverişli, Kullanışlı
İğrenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
Hırslandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.