Ukalalık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bilgiçlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Keşifçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu
Sarkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
Enkaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
Müteessir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
Ayakla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
Yolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Post kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Orun
Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Münharif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık
Yürekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten
Delta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
Temelinden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
Burum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
Çevik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
Boğuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
Barhana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
Ruzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
Uşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
Uyandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
Meddah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
Gevşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Ziyadesiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazlasıyla
Oyulgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek
Kenetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
Dinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
Zinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Canlı, Dimdik, Diri, Gümrah, Sağlam
Borçlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
Semptom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
Vükela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar, Vekiller, (Alay) Kibar
Daltaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Serseri, Yalınayak
Ödem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.