Nezafet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Temizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Taze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Münafık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi
Taksir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Hasut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
Pinyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meç
Muvafıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kaplama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstila, Şümul
Çıkış Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak
Âlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel
Güleç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
Isınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
Kapora kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peyakçesi, Güvenmelik
Dikici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
Denk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
Zırt Fırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
Solgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarı
Cesaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
Yeleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havai, Gayriciddi
Mevlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Sahip, Malik, Efendi
Bağışlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
Taptaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
Kanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
Temiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
Arılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık
Etnik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal, Irksal, Kavmi
Sansasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalanma
Sıçanyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
İştahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
Devralmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Almak
Adilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.