Nakit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Para, Akçe, Akça, Likit
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Didaktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretici; Öğretim Bilgisi
Zindelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
Müeyyide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım
Kıvrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
Ayırtman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksper, Ehlivukuf, Mümeyyiz
Tasnif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
Ceren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
Güdüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Buket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gül Destesi, Güldeste
Dımdızlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak, Cascavlak; Bomboş, Eli Boş
Vurulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
Laden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
Dondurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
Billur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Kristal, Kesme Cam, Koç Yumurtası
Kampanacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
Dirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Hayat, Huzur, Sağlık, Varlık, Refah, Yaşayış, Erinç
Tasınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Etmek
Hububat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl
Hesaplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş, Hesaplanmış, Ölçülü, Tedbirli, Tutumlu, Ucuz, Tasarlanmış
Şiddetlendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pekiştirme
Kapanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
Muayyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
Etkileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
Daz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dazlak
Sekmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
Anlayışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
Heba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
Tapa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
Sallanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
Vasıflanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
Bozgunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ordu Bozanlık, Fesatçılık, Fitnecilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.