Muvakkaten kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Muvakkati
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kızdırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
Toygar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çayır Kuşu
Bakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
İnmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
Yoğunlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Andırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Benzemek, Çalmak, Kaçmak, Okşamak, Yaklaşmak, Birine Çekmek, Hatırtatmak
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Alegori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tiran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
Kalabalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham, Kargaşa, Ordu
Eleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
Dişil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
Terbiyevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
Anemometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
Enteresan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlginç, Meraklı, İlgi Çekici
Münekkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
Açılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küşat
Nadiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrekçe, Tek Tük, Seyrek
Çalkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
Yol Uğrağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
Simültan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
Derebeyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
Resen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan Doğruya, Kendiliğinden
Tarh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, (Vergi) Koyma
Karşılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
Ara Düzelten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
Bozuk Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
Kıpırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kımıltı
Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
Kurum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
Apaçık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Görünür, Çıplak
Bebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.