Kargaşalık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dandini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
Adak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
Sodyum Klorür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuz
Betik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitap, Mektup, Tezkere, Pusula
Tıkışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
Velhasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
Pena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
Terütaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bütünlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
Bileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terekküp Etmek
Dincelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
İptidai Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
Nakil Aracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
Neden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
Hakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulukla
İşitilmedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
Konstrüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
Yırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
İlim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
Teveccüh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
Amal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler
Hiçlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk
Devam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
Hançerlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamalamak
Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
Pekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
Gözcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
Tüketici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstihlakçı, Yoğaltan
Dönme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
Tasalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlenmek, Gamlanmak, Düşünmek, Kaygılanmak, Meraklanmak
Sıkıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
Program kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.