Kızoğlan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bakire
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Şair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ozan, Koşukcu
Kont kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi
Tahteşşuur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Bilinçaltı
Mülaki Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Kavuşmak
Çoban Yıldızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan
Garanti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teminat, Güvence
Otomobil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araba
Acıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kategori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulam, Grup
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Kota kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
Parıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
Oyulgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek
Yakınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşmak
Aval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bön, Şaşkın, Aptal
Örtülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Müphem, Saklı
Natamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik
Yeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
Ensesi Kalın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
Antik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Eskil, Antika
Aranjör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
Ortaklaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
Düzenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen Vermek
Abadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmar, Kent, Mesken, Şehir, Şenlik
Âmâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
Celp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
Oluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
Şüphesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz, Elbette, Muhakkak, Zahir, Mutlak
Sadakatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadık
Albenili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
Talim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Alıştırma, Yetiştirme
Sabır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.