Işık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fer, Nur, Ziya, Şavk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Erinçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
Demin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
İkram Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
Soysuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
Mukavemet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
Yurtlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskan Etmek
Alakadar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
Takviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırma, Destek, Pekiştirme, Kuvvetlendirme, Berkitme, Güçlendirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müsavi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
İpucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
Temin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
Taba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tütünrengi
Alım Satım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
Deterjan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
Pahalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
Müsademe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
Pespayelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
Ünsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
Öz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat
Cılız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
İnatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
Anjin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farenjit
Kalp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Gönül, Hatır, His, Sadır, Sahte, Sevgi, Tembel, Yürek
Sübyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuklar
Vefat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
İlbiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
Müstehlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Efsunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
Yavan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
Vazifesizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
Tensik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.