Cılız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
Yerküre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryuvar, Dünya
Mecruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı
İşçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amele, Faale
Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
Cevaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
Çekişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
İyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
Aktarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek
Elektronik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıncalık
Beraberinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
Arsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saha, Toprak Sahası, Yer
İsyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak
Umde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
Sâri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
Kararlaştırılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
Laflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
Kımıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak
Korkulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
Dupduru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
Çıplak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
Tükenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
Diksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
Sülasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
Parantez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayraç
Zarafatçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
Eşleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
Serkeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutan, Başkaldıran
Mızıkçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
Selef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
Cüce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Bacaksız, Bücür, Civciv
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.