Hikâye kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öykü, Kıssa, Olay
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sulugözlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
Can Atmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak
Alışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
Cani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar, Katil, Kıyaç
Fondöten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Buzulkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diuca Speculifera
Umursamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
Gerçekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kadirşinas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerbilir, İyilikçi, İyilikbilir
Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Müzik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Musiki
Bilimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin
Oda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Kesbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
Küçüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
Deşarj Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Rahatlamak
Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
Otonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
Şöven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irk
Sövüşçül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
İkame kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
Değersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
Organik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Örgensel, Tabii, Uzvi
Tirildemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
Acılaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıma, Turşulaşma, Tüntleşme
Sorumluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
Yağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kel
Kırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melez
Zamansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakitsiz
Tasarlayarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taammüden
Cümbüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenti, Eğlence, Şenlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.