Genç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Muhabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
Ziyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
Özek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
Vıyıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
Müzekker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eril
Lüzumsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Agâh
Büküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Viraj
Katilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
Mefkûre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdeal, Ülkü
Tekdir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
Zeybek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efe
Kült kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapma, Tapınma; Din; Dinsel Tören, İbadet, Ayin
Hıncahınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dopdolu, Ağzına Kadar, Tıka Basa
Yaşam Öyküsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
Öteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
Başkomutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
Köklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
Yabanasması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akasma
Seçmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
Soydaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemcins
Yitik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi
Menşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök
Hemşehri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
Chat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi
Rölatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Bağıl
İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
Alicengiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
Canip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
Nasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Kesinlikle, Ne, Nice, Ne Gibi, Ne Türlü, Neyle
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.