Daraba kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kepenk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Önceki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
Tesisat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşem
Mortlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Kombinasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
Bedhah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
Kasaphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha, Kanara
İhtişamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Sedimantasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İşsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
Gökçül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
İmge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj
Distribütör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
Elmas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
Varol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
Gösterim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans
Kavmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
Rehavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik
Konaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
Optimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Uygun
Yaramaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
Hortum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burağan
Düzenlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Karar
Bedava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
Minimini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
Mahfuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
Münazara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
Zulmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
Sahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
Muttali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
Sıyanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak
Duvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Engel, Hisar
Muzır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Yaramaz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.