Münazara kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tartışma, Aytışma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Perestiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
Dipfriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
Orijinallik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgünlük
Kayırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
Müsademe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
Düzengâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova
Tahliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltma, Salıverme, Serbest Bırakma
Oynaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Teolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
Yürütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
Tekerlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teker
Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
Güneş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün
Mucizevî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansıksal
Yalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
Kurun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ
Konveks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
Tümsayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adedi Mürettep
Saftirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
Yakalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
Kınamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
Funda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
Tümör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
Taravetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
Ayrıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatta
Arıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
Muzaffer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
Sağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
Ölüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
Kip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp
Kefalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
Sittinsene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.