Buyruk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Emir, Ferman, İrade, Egemenlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İhtiyatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
Köhneleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
Ant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemin, Ahit, Söz, Kasem
İtaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
Deney kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
Cefa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
Uzaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
Mahvetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yağday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
Sezinlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
Zevceyn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
Kesafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
Hesaplıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
Mutlaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
Caba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
Bilerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
Rabıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
Alçaltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
Andırış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Analoji, Benzeşim
İnsicamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı
Çözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
Azmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar Vermek
Telin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
Ariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
Ruam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
Şekerleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürgüleme, Uyuklama
Çekidüzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina
Tanen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
Endazeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Oyuncak Bebek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavırçak
Barama Kurdu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
Rastlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.