Cefa Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zulmetmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müşkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
Savunu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
Elçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
Âlemşümul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
Totaliter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskıcı
Denet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
Fiyonk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelebek
Elektron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İrrasyonalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usdışılık
Manzara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
Telakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
Hızlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürat
Püskürtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
Mutfak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
Toprak Sahası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsa
Müdafaa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
Karton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavva, Kalın ve Sert Kağıt
Sırsıklam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
Cenkleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Savaşmak
Nadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
Acılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
Çokça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
Yanlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çepine, Eğrisine, Köndelen, Yanlamasına
Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
Yamamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
Oldukça Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epey
Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
Sövüşçül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
Kurusıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
Yıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
Tapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
Bigünah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.