Kesafet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çokluk, Yoğunluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sölpümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
Hurdalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
Prolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndeyiş
Bakanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
Örf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
Bakıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
Elenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bakımevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
Atılım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış, Savlet, Hücum, Atak
Sürüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
Keşmekeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık
Cilasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Bukle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
İzzet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük
Düzmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uydurmak
Malûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
Rafine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
Müstear kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
Mürtefi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
Tartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Arpacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
Dört Kaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
Kiliz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saz
Ümit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umut
Fehva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Deyim, Kavram, Terim
Yafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etiket
İstiare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
Rahatsızlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
Kopya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nüsha, Suret, Yüz, Taklit
Zanaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.