Bağıt kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Akit, Sözleşme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
Hafif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
İnfaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
Yarım Akıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
Muallime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
Facialı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci
Haset Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Kalmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rab kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
Hemcinslik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türdeşlik
Tasrif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
Tüydürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Abuk Sabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
Ussal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rasyonel, Akli, Makul
Skolastik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Safdil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf
Hasebiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
Er kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken
Pikap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
Şifahen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
Körlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
Şaklaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
Ayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
Çare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
Amir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
Teleolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
Ezel Ebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
Susamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
İdareci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Tutumlu, Yönetici
Kültürel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
Sorgulama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dindirme, İstintak
Pekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.