Ayar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tanzim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak
Hanende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Şarkıcı
Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
Lüzumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
Şişkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
Ehil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
Lağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay
Kaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Özdeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
İfsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
Paralel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
İfna Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, Yok Etmek
Rabbani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
Yapımevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmalathane
Aktifleştirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici
Davranış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
Er kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken
İhsanıhümayun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe
Haşarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
Feodalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik
Mühendis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvcı
Sevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
Telesik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Palas Pandıras
Sırılsıklam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Adamakıllı, Çok Islak, Sırsıklam
Mahkûm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
Kıyın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
Kabin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
Sergilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
Eprimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
Gayritabii kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
Yuvgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
Klâs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.