Alıkoymak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sâika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
Nümayende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
Şergil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası
Linet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İshal
Gamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kedersiz, Tasasız, Rahat
Pideci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yufkacı
Santimantalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
Kaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhasaraya Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Rençber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
Gabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Anlayışsız, Ahmak, Kalın Kafalı
Garet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
Diklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
Atımcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hallaç
Palavra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
Varsayım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
Mümtaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Ayrıcalıklı, Üstün
Levye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
Çıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
Sonbahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
Anaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
İmtina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme
Avadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
Absorbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek
İzdiham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
Tabasbus Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
Arazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
Tekevli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
Calip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
Refleks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
Bulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
Berelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.