Tahkik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Koku Alma Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun
Yetiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
Dolaysız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya
Ket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
Bilakis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
Yetişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
Medeniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
Nazar Boncuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İştiyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
Problematik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorunsal
Konsey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Şura
Hislendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
Polifonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
Toto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Hırçın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Aksi, Sert, Ters
Fason kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
Dışderi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
Kâğıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
Furya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
Ayrı Cinsten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
Oturuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
Seyyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
Yükselti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakım, İrtifa, Tümsek, Yükseklik
Computer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Belirteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarf
Kehkeşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samanyolu
Ma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ve
Bahane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
Alaminüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
Sevecen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
Bahçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.