Medeniyet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kültür, Uygarlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Aygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
Mühimmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
Şifahen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
Affeylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek
Kır Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
Şık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarif, Güzel, Kıvrak, Seçenek, Uygun, Yerinde, Modaya Uygun, İnce, Yol, Çıkar Yol
Nezaketsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
Bala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavru, Çocuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bilgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumatlı, Malumattar, Malumat Sahibi, Haberli, Agâh, Haberdar, Uyanık
Savurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
Yaldızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
Sismometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
Dayandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
Çay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz
Aha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşte
Egoist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
Deve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lama
Kokmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Miskin, Tembel, Kokuşuk
Âdem Evladı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
Feveran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
Filan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Falan
Köken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
Futa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peştamal
Lenf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
Mutabakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
Tayin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
Dalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
Hareketlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devinme
Zehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
Musanna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
İrtifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik, Yükselti
Yumuşamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.