Sünk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kemik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Organ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv
Ağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
Vazifeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
Dözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
Küçük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Mini, Balaca, Mikro, Değersiz, Önemsiz, Bayağı, Enik, Ivır Zıvır
Şiir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
Işıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
Sutaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Asude kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
Çığ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kar Uçkunu
Dargın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
Tapıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Put
Anzarot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
Saymamazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
Bulucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
Plansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
Azamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
Tanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil
Tetebbu Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Pestenkerani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz
Sırf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
Girmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
Mırıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırlamak
Asaletli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Nekbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Talihsizlik
Konsensus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
Pusat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
Ülgüç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
Kılgılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanışlı, Uygulamalı, Ameli, Tatbiki, Pratik
İmtizaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
Telekinezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzdevim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.