Pasaj kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bölüm, Parça
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Farımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
Fotoğraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
Suskun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
Kösele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gön
Beletçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
Elgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
Efüzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızınım
Zorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ele Geçirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
Seyrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
Geçenlerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
Gamze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batık
Patchwork kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi
Bayındır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
Aceleci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvecen, Acul, Çabuk, Farfara, Kıvrak
Sarkıntı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Vesaire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkaları, Ve Benzerleri
Karasakız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zift
Vokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
Evvelki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
Portatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşınabilir, Gezer, Gezici, Seyyar
Vergili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veriml
İhtiyacı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
İtaatkârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teslimiyet
Yağday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
Pinek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
Eylem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
Nispetle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nispeten
Dikta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk
Taze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
Karşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Hakkında, Huzur, İçin, Karşıt, Kat, Muhalif, Mukabil, Nazır, Ön, Zıt
Düpedüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.