Zorunlu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sınav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
Kuruntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Fikir, Kuşku, Şüphe, Vehim, Vesvese, İşkil
Iskat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka
Topallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksamak
Sadrazam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
Satlıcan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zatülcenp
Meşru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
Vitalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ekincilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ziraat
Yatak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
Cendere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
Mola kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
İncinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
Kızmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek
Bengi Su kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
Sıkılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
Teşvik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma
Etkilenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
Kışkırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
Kayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
Tenya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit
Dalaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
Kopuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İssiz Güçsüz, Serseri
Longplay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzunçalar
Hemayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
Mevcudiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
Meyyit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Muvakkaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvakkati
Firkete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saç Tokası, Çengelli İğne, Tel Maşa
Cehennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug
Meserret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
Belirti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.