Yağday kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Durum, Hâl, Vaziyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Püre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezme
Yayımlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Çap Etmek, Çıkarmak, Neşretmek
Vaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
Çakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
Ambulans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
Görmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
Bölünen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sangılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek
Resim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası
Hekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
Gato kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Pasta
Tüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülger
Çatal Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Korkusuz
Kösemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek; Gıpta Etmek
Yasak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
Hırslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
Gerdanbent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
Ödeşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takas, Sayışma, Fit
Monogami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekeşlilik
İstekle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan
Mukaddeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
Kartalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
Meclis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
Oysaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâlbuki, Meğer, Oysa
Kösteklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Taşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
Arap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
Zühal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Satürn Venüs
Çiğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.