Mukaddeme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başlangıç, Ön Söz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Labirent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
Balık Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
Çıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Görünmek, Artmak, Atlamak, Bitmek, Bulaşmak, Bulunmak, Büyümek, Eksilmek, Erişmek, Gelmek, Gitmek, Görmek, Kazanmak, Kopmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Peyda Olmak, Sızmak, Taşınmak, Unutmak, Varmak, Vurmak, Yok Olmak, Yükselmek, Yürümek
Sohbet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Kese Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
Tasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
Kerhen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, İğrenerek, Gönülsüz, Tiksinerek
Suyuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suzidilara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Etnoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunbilim
Saymamazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
Sudan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
Antiparantez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antiparantez değil, doğrusu; Antrparantez: Ayrıca, Ayraçta, Söz Arasında, Sırası Gelmişken, Söz Açılmışken, Akla Gelmişken, Konuyla İlgisi Olmaksızın
Evre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
Ahu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
Külliyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
Ekstrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
Teselsül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
Büluğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Baliğ Olmak
Presleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
Aksamayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakik
Vaaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
Tat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz
Esaslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Doğru, Güzel
Potansiyel Farkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
Depo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ambar
Tazallüm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Sergiye Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
Dehşetengiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç
Klâs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
Fert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey
Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
Bereketli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.