Bereketli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Telhek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palyaço, Soytarı
Temiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
Arada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Kez, Ara Sıra, Zaman Zaman, Seyrek Olarak
Tecelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
Tavış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
Kura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekiliş
Çav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
İstisna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksılık, Ayra, Ayrama, Ayrı Tutma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
Verim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
Düz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sade, Pürüzsüz, Alan, Bozkır, Direkt, Ova, Yalçın, Yalın, Müstevi
Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
Dikkatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
İnatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
Şarkşinaslık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
İhsas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İma
Başarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak Olmak
Cevelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşma, Dolanma, Gezinme, Gezinti
Benek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nokta, Puan, Fekül, Hal
Zemberek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yay
Bürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
Siyasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
İlgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
Alarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
Rölatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Bağıl
Personalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselci
Rahatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
Raks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dans; Salınım
Odacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hademe, Müstahdem
Kalantor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
Beşaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjde, Muştu
Sıklaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.