Cımbar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Filiz, Sürgün
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bitkinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
Ayırtman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksper, Ehlivukuf, Mümeyyiz
Külhani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
Muasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern
Unmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
Traksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekim
Yeterlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kıvırcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ondüle, Kıvrık, Dalgalı, Cingelek, Kıvırcık marul, Kıvırcık Koyun
Yoğaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
Güvenilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Emniyetli, İtimatlı, Muteber, Sağlam
Vadeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
Oldukça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
Yuvgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
Ana Yarısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
Evlenmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
Antagonizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
Kalça Kemiği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oma
Yas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matem
Sakıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
Uymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
Pozitivist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgucu
İsabetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde
Karşı Durmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
Lamba Karpuzu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karpuz
Mazhariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erk, Başarı
Zarf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirteç, Kap, Kılıf, Sarma
Küşüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku
Cidar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Zar, Çeper
Semahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömertlik, İyilikseverlik
Komprime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hap
Güzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.