Mesane kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Siytoru
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sangılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek
Sahife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
Artık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Kalan, Gayrı
Çerçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci Esnaf; Tuhafiyeci
Biraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azıcık, Çok Değil, Bir Parça, Bir Balaca, Bir Kadar
Otomatik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdevimsel, Kendiliğinden
Çamur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
Mukabele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Görünüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir
Koridor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dehliz, Gezinti, Beçenek, Dar Geçit, Geçenek
Bilindik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
Emektar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Lodos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
İkamet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
Kayıplar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
Sağmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
Seksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
Satılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Gitmek
Hücum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle, Saldırı, Taarruz, Saldırma
Som kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Katışıksız, Masif
Tutuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
Hücre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göze
Haberdarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
Nida kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
Serinkanlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlılık
Delme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
Hüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
Yel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
Cephe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Yan, Yön, Yüz, Alnaç, Alın
Baziçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
Kestirmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahminî, Yaklaşık
Huzursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Gergin, Karmakarışık, Rahatsız, Tedirgin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.