Fıslamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fısıldamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Umum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
Kıkırdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
İhtiyatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Farz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
Kati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
Hayatiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Nektar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
Derebeylik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feodalite
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Anavatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
Seyyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
Didişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşmak
İtiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışkanlık, Huy
Muktebes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıntılanmış
İstirham Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, Yalvarmak
Mukayese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
Başına Buyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Özgür
Muhtıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatma, Uyarma, Uyarı Yazısı, Andıç
Zanaatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
Muktedir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
Tahrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkma, Yıkım, Bozma, Kırıp Dökme, Yıkımlama
Brüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesintisiz Para; Darası Çıkarılmadan Tartılan
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
Derun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
Kapital kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
Şikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet, Av
Nizamname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük
Tay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
Tehi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş
Yıprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Tazmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Ödenek Verme
Paravan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.