Bağış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Teberru, Hibe, Yardım, Armağan, İane
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Merkez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
Dağılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
Diploma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
Çoklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çoğul
Kaburga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğe, Eğe (Kemik)
Delil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
İptidai Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
Vasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyetname, Tutsu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Meyletme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
Mükemmellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam
Başyapıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaheser
Beddua Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Lanetlemek
Ahvalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vukuat
Pansiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
Vantuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
Katmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
Saptama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
Tas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
Şehriyâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Padişah
Siyahe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bordro, Liste
Yolcu Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
Tutunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Dayanmak, Direnmek, Kullanmak, Sataşmak, Yerleşmek
Yetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
Eğri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
Zemmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak, Kötülemek, Yermek
Rahatsız Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Çekilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
Zılgıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışma, Azarlama
Bozulmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
Yenitüreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur
Esrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.