Bozulmuş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bozgun, Yoz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Beraat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arınma, Aklanma
Tim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takım
İstila kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
Ülke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
Yüngül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
Deşarj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma; Rahatlama
İade Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
Tabanvay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kepenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
Şarkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Teganni, Melodi, Ezgi
Korunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
Sası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
Telesimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
Akıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
Anarşist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşacı
Lütuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
Utangan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
Mahrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge
Er Kişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
Dalgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Aymazlık
Öteleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Sterilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
Çattırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
Plaçkacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Oymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Deşmek, Kazmak, Tayfa, Yemek, Kabile, Hakketmek
Lakap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad, Müstear
Çıldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
Prediksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
Kayırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.