Delil kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Derkenar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenar Yazısı
Mücehhez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
Mukabele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
İcap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
Böyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şöylece, Gibi, Şekilde, Bunun Gibi, Bu Biçimde, Bu Yolda, Bu Çeşit
Yalnızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet, Kimsesizlik, Issızlık
Bacaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Bodur
İntaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sağılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Tas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
İhanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Müsavi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
Adaletli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adil
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Özlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veciz
Çeyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
Hatalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
Dağıtılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feshedilmek, Tevzi Edilmek
Odbaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Kodak
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Kullanıvermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
Beyincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
Çaşıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Casus
Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
Vezin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
Duyulan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
Utmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek, Yutmak, Ütmek
Şımarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erköyünleşmek
Salimen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle, Sağ Selamet
Marjinal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
Şifalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltıcı
Hezeyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Sayıklama, Sersemleme, Saçmalama
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.