Anlatmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müsriflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, İsraf
Çeşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
Künç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
İptal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
İktifa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak, Yetinmek
Götürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
Şaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
Cendere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şövale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
Gizletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
Cemaziyelevvel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
Tenkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
İskambil Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt
Saygıdeğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
Hırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
İlistir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
Kapsama Alanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
Pekleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
Toprak Sahası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsa
Engin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz
Uyuşuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
Nebze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
Sevinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
Hünkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Padişah
Geçimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
Müsait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Elverişli
Flört Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Kırıştırmak, Konuşmak
Gezmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin
Hummalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıtmalı, Sıkı, Yoğun, Ateşli, Sürekli
Elem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Acı, Üzüntü, Dert, Keder
Gizli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
Döşemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.