Nebze kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Az, Bir Parça, Pek Az
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çöğdürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşemek
Taşınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
Maceralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenli, Karmaşık
Teklif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önermek
Bayındırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmar
Yemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant
Kesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
Ve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Literatür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynaklar, Yazın, Edebiyat, Kaynak
Birleşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
Geçen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
Görgülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Efendi
Oranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
Ahize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
Birge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Mutabık, Ortaklaşa
Kök Salmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Ahval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
Anif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Sert
Hakaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
Temayüz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Dış Satım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
Varsayım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
Serbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
Bilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
Yokumsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
Aksi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
Bozulmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
Serüven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Sergüzeşt
Şaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
Beraat Kazandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
Keher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doru
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.