Bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değer kazanmasıdır. (Devalüasyonun tam tersi)
Online Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü
Yeniden gözden geçirip düzeltme.
Ayin. Âdet hâline gelmiş.
Belirli bir sosyal statüdeki kişinin göstermesi beklenen davranış örüntüsü.
Statülerin gerektirdiği bazı rollerin birbirini zorlaştırması durumu.
1- Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi; bedenin yaşama gücü, yaşama soluğu.
2- Doğal - canlı yaşam ilkesi.
Tinselcilik. Bütün gerçekliğin özünün ruh olduğunu ve maddi olanın yalnızca ruhsal gerçekliğin bir görünüşü olduğunu ya da salt bir tasarım olduğunu ileri süren fizik ötesi öğreti.
Uykuda görülen görsel imgelerdir.
Dostluk, içten bağlılık, doğruluk, vefalılık.
Başkalarına eziyet etmek, acı çektirmek tutkusu ve eylemi. Cinsellik de içerebilir. Bir cinsel kimlik ve kişilik sapmasıdır.
Yanlış öncüllerden yanlış sonuç çıkartmak ya da doğru öncüllerden kıyasın kurallarına uymayarak yanlış sonuç çıkartmaktır. Örnek : Bütün büyük futbolcular ünlüdür. Türkan Şoray futbolcu değildir. O halde Türkan Şoray ünlü değildir. Ya da, Az bulunan şeyler kıymetlidir. Kör at az bulunur. O halde kör at kıymetlidir.
Öfke ve düşmanlık hisleriyle ilgili genel bir terim. Saldırganlık; tehdit edilme, aşağılanma ve engellenme durumlarına tepki olarak ortaya çıkar ve bir güdü olarak işlevde bulunur.
Arı. İçine, kendisine yabancı başka hiçbir şey karışmamış olan.
Sanatçı özne (sübje) nin, nesnel dünyayı, estetik duygusu oluşturacak biçimde kendinden bir şeyler katarak yeniden yaratmasıyla sanat bilgisi oluşur.
Sanatçı tarafından bir estetik tavır sonucu oluşan bir eserdir. Bilinçli bir varlık tarafından ortaya konulmuş, İçinde güzellik barındıran her türlü üretimdir.
1- İnsanın meydana getirdiği eserleri ele alan, sanata dair yaratmaların ve zevklerin anlamını inceleyen bir felsefe dalıdır. Sanat felsefesi sadece sanattaki güzellikle ilgilenir.
2- Sanatın, sanat ürünlerinin ve sanat beğenilerinin özünü, anlamını konu alan felsefe dalı.
18. yy.'ın son çeyreğiyle 19. yy.'ın ilk çeyreği arasında önce İngiltere'de, sonra Kıta Avrupa'sında ortaya çıkan üretimde serileşmeyi ve makineleşmeyi kapsayan gelişme süreci.
Yunancada ''kanaat,zan,aldatıcı görünüş,hüküm''anlamlarına gelir.
Genellikle büyüklük ve izlenme, zarar görme ögelerini taşıyan yersiz, mantık dışı inanç veya düşünce. Paranoid şizofrenide görülür.
Tez. Konulmuş olan. Kanıtlanması gereken bilimsel iddia.